JPMorgan ve Hong Kong and Shanghai Banking Corporation (HSBC) gibi büyük finans firmaları, 2024 yılına doğru blokzincir ile ilgili faaliyetlerini artırarak dağıtık defter teknolojisinin (DLT) geleneksel finans içinde benimsenme hızını artırdı.
JPMorgan 3 Kasım tarihinde, halka açık bir blokzincir üzerinde ilk merkeziyetsiz finans (DeFi) işlemini gerçekleştirdi. Şirket, 10 Kasım tarihinde kurumsal blokzincir platformu JPM Coin için programlanabilir ödemeleri kullanıma sundu. JPMorgan ve Apollo’dan yöneticiler de 28 Kasım tarihinde tokenize edilmiş bir kurumsal ana ağ için planlarını açıkladı.
JPMorgan’ın yanı sıra HSBC de harekete geçti. HSBC ve finansal hizmetler sağlayıcısı Ant Group, 1 Kasım tarihinde Hong Kong Para Otoritesi tarafından düzenlenen bir sandbox altında tokenize edilmiş mevduatları test etti. HSBC ayrıca, yeni saklama platformunda tokenize edilmiş menkul kıymetleri tutmak için 8 Kasım’da Ripple’a ait bir teknoloji firması olan Metaco ile ortaklık kurdu.
Büyük finans şirketlerinin ilgisi, DLT potansiyelinin önceki şüpheleri yavaş yavaş giderdiğini gösteriyor. Bloomberg’in haberine göre varlık yöneticisi Franklin Templeton yöneticisi Sandy Kaul, “teknolojinin benimsenmesi aslında çok hızlı bir şekilde artıyor” dedi. Kaul ayrıca küresel finans piyasalarının yeniden yapılandırılmasına giden yolun ilk kez açılabileceğini belirtti.
Franklin Templeton, spot Bitcoin borsa yatırım fonu için başvuran birkaç varlık yöneticisinden biri. Firma, 12 Eylül’de Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) spot Bitcoin ETF başvurusunda bulundu.
İlgili: Zorluklara rağmen kripto piyasasına kurumsal ilgi artıyor
Diğer firmaların büyük çoğunluğu blokzincir teknolojisine doğru büyük adımlar atarken, bazıları ise temkinli davranmayı tercih ediyor. MoneyGram’ın CEO’su Alex Holmes da Bloomberg’e verdiği röportajda, çalışanlarının yalnızca yaklaşık 20’sinin tam zamanlı olarak blokzincir üzerine çalışmakta olduğunu söyledi ve “Bu, bazı gelir ve karlılık beklentileriyle orantılı” dedi.